Çocuk Akademisi

Betül Akzambaklar

Tanıtım

Kuruluş Gerekçesi

Çocuk, insan neslinin biricik anlamlandırma konusudur. Çocukla ilgili anlamlandırma tarihi, kültürel ve felsefi anlamda sorunludur. Anlamlandırmanın farklı olma nedeni ise medeniyet ve kültür farklılığıdır.

Modernleşme döneminde çocuk, dört gelişme evreleri içinde değerlendirilir: Doğumdan iki yaşına kadar duygu devinim evresi, bir. İki yaşından yedi yaş arası işlem öncesi evre, iki. Yedi ile on bir yaş arası somut işlem evresi, üç. On bir yaş sonrası soyut işlem evresi, dört. 20. yüzyılda genel bir yaklaşımla çocuk bir yandan biyolojik sürece dayalı anlamlandırma, diğer yandan çocuk gelişiminin belirlenebilir bazı kesin dönemler aracılığıyla gerçekleşmesi yönünde değerlendirildi. Çocuğa ilişkin kuramların hiç birinin birbirine üstünlüğü olmadığı da bilinmektedir artık. Çocuğun, insanlığın bütün tarihini tekrar ettiği ve gelişimi boyunca insanlığın gelişim süreçlerini tekrarladığı hususu da ortak kabullerden biri olmuştur. Hiç şüphe yok ki son çocuk doğuncaya kadar çocuk anlayışlarındaki farklılıklar var olmayı sürdürecektir.Bu yönü ile çocuk konusu özel bir sorun olmaya da devam edecektir.

Yeni ve evrilen dünyada çocuk ve çocukluk kuşatma altındadır. Çocukla ilgili görevlerini çok farklı uzmanlıklara devretmiş durumda olan aile, çocukla üretim dışı zamanlarda ilgilenmektedir. Bu nedenle, çocuk, modern dünyada çok yönlü bir kategoridir. Çocuğun kendini güvende hissettiği ve her yaştan bireyin bir arada bulunduğu geleneksel aile de dönüşmektedir.

Özel ve serbest mekân arasında kişi ve toplum yanında, ailenin bütün yaşama ortamlarını birbirine bağlayan, sosyal dokudan yoksun bir çocukluk dünyasına karşı insani, sosyal ve kültürel yaklaşım hedefi öngörmekle yükümlüdür İNSAN. Varlığın sorumluluğunu taşıyan İNSAN, dünyayı güzelleştirmekle de yükümlüdür. Çünkü, İNSAN, dünyayı güzelleştirmekten ve ÇOCUK’tan yana taraf olmakla da yükümlüdür.

ÇOCUK konusu en geniş anlamına medeniyet evreninde kavuşur. Her medeniyet ÇOCUK’la yenilenir. Medeniyet ise varoluşunu eğitimle gerçekleştirir. Medeniyetimizin temel varoluş gerekçesi güzellik, doğruluk, erdem, adalet ve iyilik ilkelerine dayanır. Medeniyetin güzellik fikrini sanatlar ve estetik; doğruluk fikrini inançlar felsefe düşünce ve bilim, iyilik fikrini ise ahlâk sağlar. Analizci değil sentezcidir medeniyetimiz: Bilge şair Sezai Karakoç’un vurgusuyla, hayatın her safhasında duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımızla karşılaştığımız bütüncül bir olaydır medeniyet. İnsan bir medeniyet içinde insanlaşabilir. Ve insanın insanlaşması ancak insanla mümkün olabilir.

Çocuğun kendini fark etmesi ve gerçekleştirmesi de medeniyet içinde mümkündür. Yeni nesillerde devam etmeyen bir medeniyetin kendini yenileme ve devam etme gücünü bulması imkansızdır. Medeniyet fikriyle yetişen çocuk, medeniyet geleneğiyle ilişki kurduğu gibi, medeniyetin gelecekle kültürel bağını da oluşturur.

Modern uygarlık evrilen, savrulan ve benzeşen bir görünüm içindedir. Yeni dünyada medya okul’un önüne geçmiş ve yeni çocukluk üzerinde aile kadar etkili konuma gelmiştir. Modern uygarlıktan benzeşen bir çocukluk miras bırakmıştır.

Yeni çocukluğun sorunlarına eğilmeyen bir medeniyetin çözüme yönelmesi imkansızdır. Burada sorulacak ana soru şudur: Medeniyet fikriyle çocuk yetiştirme düşüncesine hazır mıyız? Bu sorunun cevabı ne evet ne de hayır’dır. Sorunun hem evet hem de hayır’a dönük yönlerinin araştırılması, incelenmesi ve bilinmesi ile ÇOCUK’la yüzleşme mümkün olabilir. Hayatın bütün alanlarında medeniyetin dili, yöntemi ve uygulaması egemen olmadıkça güncel çocuk sorunları çözülemez. İnsan ve toplum sorunlarında olduğu gibi çocuk sorunlarının yüzleşeceği temel dayanak medeniyettir. Medeniyetin kültürel kodları ile varolmuş çocuk bilgisi yanında, ihtiyacı olan yeni çocuk bilgisini üretmeyi, hayatın gerçeği ile sınamayı, göstergelere dönüştürmeyi ortaya koymadıkça medeniyetimizin çocuk problemini çözme iddiasından söz edemeyiz.

Medeniyetimizin içinde bulunduğu kriz ise varolma değil, sürebilme ve devam edebilme problemidir.Hiç şüphe yok ki medeniyet temellerimize dayalı yenilenme eş zamanlı bir atılım ve dirilişle mümkündür. Medeniyetimiz, sürebilme ve devam edebilme problemini aştığında, medeniyet fikriyle medeniyet insanı yetiştirme iddiasını da ortaya çıkarmış olacaktır. Medeniyet krizimizin bu kök sorunu çözüldüğünde, sorumluluğumuzun sınırları genişleyecek ve bir insanda bütün insanları, bir çocukta bütün çocukları düşünme felsefesiyle insanlık medeniyeti’nin yeni evresi de başlamış olacaktır.

Medeniyet ölçekli teorik düşünce ve yaklaşım tarihi birikime dayalı da olsa hayatın gerçeğiyle yeniden sınanmadıkça ve doğrulanmadıkça doğru çözüme yönelme imkânı vermez.

Çocuk Vakfı Çocuk Akademisi, medeniyetimizin güzellik, doğruluk, adalet, erdem ve iyilik idealleri ve değerlerine dayalı, Türkiye ölçekli aile ve çocuk ödevine yönelik ve bütüncül bir amacı içeren bilim, sağlık, eğitim, hukuk, kültür, sanat, edebiyat, çocuk hakları ve medya merkezli bir yaklaşımla çalışmalar gerçekleştirmeyi öngörmektedir.

Amacı             

Çocuk Vakfı’nın kuruluş amacı ve işlevi doğrultusunda, çocukların kardeşliği inancından hareketle, medeniyet ölçekli bütüncül bir yaklaşım temelinde, çocuğun öncelikli yararına dayalı yaşama, gelişme, korunma hakkı yanında, görüşünün alınarak katılımın sağlandığı, ayrımcılıktan korunduğu ve doğan her çocuğun güzel bir dünyada yaşaması düşüncesini esas alarak, çocuk hakları kültürüne dayalı çocuk sağlığı, eğitimi, hukuku ve felsefesi yanında bilim, kültür, sanat, edebiyat ve medya alanlarında çocuğa, anne-babalara, uzmanlara yönelik eğitim programı, seminer, sempozyum ve kongre düzenlemek; aile, çocuk, toplum ve Devlet bağlamında sosyal araştırmalar yapmak; çocuk politikalarıyla ilgili stratejiler geliştirmek, hizmet, eğitim ve araştırma projeleri hazırlamak ve gerçekleştirmek; sesli görüntülü basılı yayın yapmak ve danışmanlık hizmetleri vermek Çocuk Vakfı Çocuk Akademisi’nin kuruluş amacıdır.

Çocuk Akademisinin Yaklaşımı       

Çocukla ilgili konuları bütüncül bir yaklaşımla ele alarak çocuk pediatrisi, pedagojisi, sosyolojisi, hukuku ve felsefesi öncelikli olmak üzere, sağlık, eğitim, bilim, kültür ve sanat alanlarında çocukbilim merkezli kuram, yöntem ve uygulamaya dayalı birikimi çocukların, yetişkinlerin, toplumun ve ülkenin yararlanmasına sunmak…

Scroll Up