Basın Duyurusu 14 Mart 2023
ÇOCUK VAKFINDAN
Aile ve Çocuk Özelinde
3 Rapor, 1 Sosyal Sorumluluk Projesi
1 Deprem ve Çocuk Özel Sayısı
- Çocukların Gözüyle Deprem Raporu
- Aile ve Çocuk Göç Raporu
- Depremde Kaybolan Çocuklar Raporu
- “Depremden Etkilenen Çocuklarımıza Hayatlarının Sonuna Kadar Sahip Çıkacağız” Sosyal Sorumluluk Projesi
- Çocuk ve Medeniyet Dergisi Deprem ve Çocuk Özel Sayısı
Deprem Ülkesi Türkiye
Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki büyük deprem ile 13,5 milyon nüfusun sosyal, psikolojik ve ekonomik açıdan çok yönlü etkilendiği bir sürecin içinde. Depremin etkilediği nüfusun yaklaşık 4,5 milyonu ise çocuk. Çocuk nüfusu içinde hayatını kaybeden, enkazdan kurtulan, tedavileri devam eden, kaybolan, annesiz ve babasız kalan çocuk gerçeğiyle karşı karşıyayız. Depremin ikinci önemli sonucu ise göç eden aile ve çocuk gerçeğidir.
Aile ve Çocuk Merkezli 3 Rapor
Çocuk Gözüyle Deprem Raporu:
Gözlemler, Sorunlar ve Beklentiler
“Çocuğa ve onuruna saygı” ilkesinden hareketle depremin anlamını çocuklardan öğrenmek amacıyla Çocuk Gözüyle Deprem Raporu: Gözlemler, Sorunlar ve Beklentiler başlığı altında nitel ve nicel verilere göre hazırlanacak rapor, çocuk bakışıyla deprem algısını ortaya koymayı amaçlayacak. Deprem sırası ve sonrasını çocukların anlama ve anlamlandırmalarına odaklı bu rapor, depremden etkilenen her ilde temsil yeteneği güçlü bir örneklem/ çalışma grubundan elde edilecek verilerden oluşacak içerikle gerçekleşecek. Psikoloji, çocuk gelişimi, pediatri, sosyal hizmet ve sosyoloji alan uzmanlarının belirleyeceği sorularla gerçekleşecek rapor, deprem bölgesi dışına çıkan çocukları da kapsayacak.
Aile ve Çocuk Göç Raporu
Ülkemizin 10 şehrini ve 113 ilçemizi etkileyen iki büyük depremle birlikte şimdiye kadar bölge nüfusunun yaklaşık 5 milyonu göç etmiş bulunuyor. Türkiye, 1850’li yıllardan bu yana göç alan bir ülkedir. Türkiye’nin ikinci göç gerçeği ise iç göçtür ve nüfusun %85’i şehir ve büyükşehirlerde yaşamaktadır. Önceki depremlerden farklı olarak, 6 Şubat depreminin en önemli sonucu ise bölge nüfusunun yaklaşık üçte birinin göç etmiş olmasıdır. Depremden etkilenen nüfusun göçü bölgenin demografik yapısının değişeceği anlamına da gelmektedir. Çocuk Vakfı, aile ve çocuk göçünün boyutları, nedenleri ve göç edenlerin geri dönüşünün nasıl sağlanacağını, göçün bütün boyutlarını anlamaya yönelik Aile ve Çocuk Göç Raporu hazırlayacak.
Depremde Kaybolan Çocuklar Raporu
6 Şubat’ta gerçekleşen iki depremden sonra sosyal medyada “kayıp çocuklar” haberleri yer almaya başladı. “Kayıp çocuk” haberleri önce “resmî” açıklamalarla yalanlandı. Bu arada “resmî” kaynakların açıklamaları birbirleriyle örtüşmeyince “kayıp çocuklar” daha da merak edilir oldu. Çocuk Vakfı, “kayıp çocuklar” konusunun ne kadarının gerçek ne kadarının yönlendirme olduğunu uzman kişi, kurum ve tanıkların görüşleri doğrultusunda ortaya koymak amacıyla Depremde Kaybolan Çocuklar Raporu hazırlayarak kamuoyuyla paylaşacak.
“Depremden Etkilenen Çocuklarımıza Hayatlarının Sonuna Kadar Sahip Çıkacağız” Sosyal Sorumluluk Projesi
Çocuk Vakfı, depremde birinci dereceden yakınlarını kaybeden çocukların psiko-sosyal gelişim, eğitim ve sağlık başta olmak üzere; izleme, destek ve belirli aralıklarla bir araya gelmelerini sağlayacak “Depremden Etkilenen Çocuklarımıza Hayatlarının Sonuna Kadar Sahip Çıkacağız” Sosyal Sorumluluk Projesi hazırlayacak ve uygulayacak.
Deprem ve Çocuk Özel Sayısı
Çocuk Vakfı, depremin çocukla ilgili bütün süreçlerinin boyutları ve bileşenlerini sosyal bilim araştırmalarında ortaya çıkacak veriler doğrultusunda anlamaya yönelik çalışmaların yapılması amacıyla hakemli Çocuk ve Medeniyet dergisinin 15. sayısını Deprem ve Çocuk Özel Sayısı olarak yayımlayacak. Özel sayıda Deprem, Aile ve Çocuk, Deprem ve Çocuk Sağlığı; Deprem Çocuklarının Eğitimi ve Öğretimi; Deprem, Çocuk, Bilim, Sanat, Felsefe; Deprem, Çocuk ve Medya tema ve konularına öncelik verilecek Deprem ve Çocuk Özel Sayısı için araştırma makalesi, görüş ve derleme yazıları 1 Eylül 2023 tarihine kadar gönderilebilecek. (http://cocukvemedeniyet.cocukvakfi.org.tr)
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin’in Türkiye’nin deprem gerçeğiyle ilgili açıklaması:
Hepimiz için 6 Şubat tarihi kendimizi enkaz altında hissettiğimiz bir tarih oldu ve bu depremin yası, öncekilerden farklı olarak uzun sürecek. Depremde ölen, yaralanan ve etkilenen her yaştan insanımıza hayatta kalan insanların özür ve vefa borcu var. Deprem hepimizin sınavı; deprem biliminin verileri ve toplumsal irade olmadan depremle baş edemeyiz.
Türkiye’nin öteden beri cevabını ertelediği üç ardışık soruyu tekrar hatırlamanın zamanı gelmiştir: Türkiye, yerkürenin deprem dilini bilime dayalı verilerle öğrenebilecek mi? Türkiye, deprem ülkesi gerçeğiyle yüzleşebilmek için çok boyutlu ve çok bileşenli politika belirleyebilecek mi? Türkiye, deprem öncesi, sırası ve sonrası etkin afet yönetimi, güvenli şehirler inşa etme ve deprem eğitimi odaklı strateji ve eylem planları uygulama aşamasına gelebilecek mi?
Son büyük depremle depremin dilini çocuklarımızla birlikte öğrenme eşiğindeyiz. Türkiye, şimdiye kadar yaşadığı onca depreme rağmen, ne deprem bilimcilerin çok bileşenli çağrılarının gereğini yapabildi, ne toplum, ne de politika yapıcılar olarak toplumsal kararlılığı ortaya koyabilmiştir. Türkiye’nin her noktasına dünya büyüklüğünde acı bırakan yüzyılın depremi uzun bir yolculuğa çıkmamız için bekleyecek zamanımız olmadığını bir kez daha açığa çıkarmıştır. Deprem ülkesi gerçeğini doğmuş ve doğacak çocuklarımızla birlikte eğitimle aşabiliriz. Artık bir gün bile gecikilmeden toplumun etkin katılımı sağlayarak karar vermemiz gerekiyor. İçinde her birimizin yer alacağı deprem sınavı, doğmuş çocuklarımız yanında doğacak çocuklarımıza esenlik içinde yaşayacakları bir ülke ve insanlık ödevidir.
Bir cevap yazın