20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ

Basın Duyurusu

Kasım, 2022

ÇOCUK VAKFI
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ
TÜRKİYE BİLDİRİSİ’Nİ YAYINLADI

  •  Bu yılın Türkiye Bildirisi’ni şair ve çocuk edebiyatı yazarı Ayşegül Sözen
    Dağ yazdı


“Benim adım çocuk. Aslında bizim genel bir adımız var: Çocuk
Biz dünyanın neresinde olursak olalım çocuğuz, çoğunluğuz.”


Çocuk Vakfı’nın her yıl 20 Kasım’da yayınladığı Dünya Çocuk Hakları Günü Türkiye
Bildirisi’ni bu yıl şair ve çocuk edebiyatı yazarı Ayşegül Sözen Dağ kaleme aldı.


ÇOCUK HAKLARI ORATORYOSU

Ayşegül Sözen Dağ


Benim adım çocuk. Aslında bizim genel bir adımız var: Çocuk
Biz dünyanın neresinde olursak olalım çocuğuz, çoğunluğuz.
Biz çocukların hakları var ve bunu bazı zamanlar siz büyüklere hatırlatma gereği duyuyoruz.
Çünkü siz yetişkinler unutabiliyorsunuz böyle önemli şeyleri.
Biz gökyüzünde yalnızca kuşları ve yıldızları görmek istiyoruz, bomba ve füzeleri değil.
Savaşmaya derhal son verin. Sizler koca koca adamlarsınız, pekâlâ konuşarak anlaşabilirsiniz.
Mavilerimize dokunmayın. Çünkü mavi gökyüzünün, denizin ve umudun rengidir.
Hayallerimizi kısıtlamayın, zira en güzel icatlar hayal kurmakla başlar. Bizim hayallerimiz,
dünyayı iyilik güzellik ülkesine çevirecek türden.
Sizlerin düş gücü belki bizimkilerden biraz farklı çalışıyor olabilir.
Kafamızın içinden geçen abartılı dünyayı küçük görmeyin. Çünkü bizim için bir ejderhanın
şiir okuması kadar doğal bir şey yok.
Biz çocukların en büyük hakkı sevilmektir. Bizim duygularımız bir menekşenin kokusu
kadar saf ve temizdir, her türlü istismara kapalıdır. Her türlü psikolojik ve fiziksel şiddetten uzak
olmak istiyoruz. Haklarımızın korunması ve hiçbirimizin mağdur olmaması için yetkililer daha
hassas olmalı.
Kimliğimiz kişiliğimizdir. Cinsiyetçilik yapmamak adına cinsiyetimizi yok saymayın.
Çocuklar ailenin bireylerinden ayrı düşünülemez. Aile değerimizi zedelemeyin.
Bütün çocuklar sıcacık bir yuvada büyümeyi hak ediyor. Bir kuş bile yavrularını yuvasında
kanatlarının altında ısıtarak büyütürken bizden bazılarımızın sokaklarda yaşaması size de tuhaf
gelmiyor mu?
Eğer kilometrelerce uzunluğunda bir atkım olsaydı bunu bütün arkadaşlarımla
paylaşabilirdim. Çünkü bizler siz yetişkinlerden daha çok yer açıyoruz yeryüzünde birbirimize.
Bazılarımız göç ve yoksullukla oldukça erken bir yaşta tanıştı. Bizi ötekileştirmeyin. Göç
çocukları olmamızın sorumlusu biz değiliz. Mülteci olmayı biz seçmedik. Ülkemizi, evimizi, en
sevdiğimiz oyuncakları geride bırakmayı hiç mi hiç istemedik. Hangi çocuk oyuncağından ayrı
uyuyabilir ki?
Biz çocuklar işçi olarak çalıştırılmak istemiyoruz. Bazı tehlikeli işlerde çalışan çocukların
canları tehlike altına giriyor. Oysa bizim tek istediğimiz sağlıklı bir çocukluk geçirerek büyümek.
Merak etmeyin büyüdüğümüz vakit hepimiz bir iş sahibi olmayı en az sizin kadar istiyoruz.
Sağlıklı gıdalarla büyümek bizim en doğal yaşam hakkımız. Bize içerisinde katkı
maddelerinin olduğu yiyecekleri yedirmeyin. Şekeri ve çikolatayı seviyoruz diye obezite olmayı
hak etmiyoruz. Gıdalarımızın tümüyle organik olması için yetkililer daha çok çalışmalı.
Siz yetişkinler, anneler, babalar…
Elinizden bir an olsun bırakmadığınız telefonlar yüzünden bizi ihmal etmeyin. Bizimle
iletişim kurun, oyunlar oynayın. Bizi de dijital dünyanın içine sürüklemeyin.
Ekran bağımlısı olmak istemiyoruz.
Bizi nitelikli kitaplarla tanıştırın. Çünkü dilin estetik yönlerini bilmek en az büyükler kadar
bizim de hakkımız. Bizler iyi kitapları daha çok seviyoruz. Çok satanlar ve okunacaklar listelerini
bir kenara bırakın.
Düşlerimizi çiçekle mayalayın. Biz çocuklar uyurken de mutlu olmayı hak ediyoruz.
Rüyalarımızda kabuslar görmek istemiyoruz.
Bazen farklı olabiliriz. Yürüme, konuşma, göz teması kurma gibi konularda zorlanabilir ya
da öğrenme güçlüğü çekebiliriz. Farklılıklarımızı yadırgamayın, engelleri aşın ve bizi olduğumuz
gibi kabul edin. Çünkü bizim de yapabildiğimiz çok iyi şeyler var. İçimizdeki cevheri keşfetmeye
çalışın. Sizi temin ederiz ki bu, sandığınızdan daha kolay.
Biz de yapabiliriz! Özgüvenimizi zedelemeyin. Bize sorumluluk verdiğiniz sürece
haklarımızın daha çok farkında oluruz.
Bir öyküde, bir masalda veya bir şiirde bize seslenirken parmak sallamayın. Bizi basmakalıp
yöntemlerle eğitmek yerine yeteneklerimizi gözetin. Yaratıcı zihinlerimizi törpülemeyin.
Birbirimize tıpatıp benzememizi, okulda çıt sesi çıkarmadan durmamızı beklemeyin. Bazen kıpır
kıpır olabiliriz. Çünkü biz çocuklar geleceği inşa edecek kadar zengin bir bakış açısına sahibiz.
Biz çocuklar; apartmanlardan, rezidanslardan ve alışveriş merkezlerinden çok sıkıldık.
Bizimle sokağa çıkın, bir su birikintisinin üzerine atlayın, çizmeleriniz çamura gömülsün. Su
birikintilerinin üzerinde zıplamayı bilmiyorsanız bunu hiç dert etmeyin, biz size bütün inceliklerini
öğretebiliriz.
Geleceğimizi gerçekten kaygı ediyorsanız bizim için tohumlar biriktirin. Gelecek nesillerin
toprakla buluşturacağı sürdürülebilir tohumlar… Çünkü biz çocukların en büyük haklarından birisi
yaşanabilir bir dünyaya doğru büyümek…


Ayşegül Sözen Dağ


1984 doğumlu. Ankara’da yaşıyor. Okumayı ve yazmayı çok seviyor.
Gökyüzüne kurduğu çiçekli bir merdivenden çocuklar için masallar ve şiirler topluyor.
Çocuk edebiyatı alanında çalışmalar yapıyor. Yazarlığının yanı sıra çocuk ve ilk gençlik kitapları
editörlüğüne devam ediyor.
İyi bir doğa gözlemcisi ve bahçıvan. Aynı zamanda sürdürülebilir tohum koleksiyoneri.
Beyaz Bulut, Hece, Çeto, Diyanet Çocuk, Minika Go, Kardelen Çocuk ve MEB Özel Eğitim
Çocuk Dergilerinde yazdı/yazıyor. Kayalıpark Çocuk Yayınlarından Menekşe Bayramı ve
Gülümseyin BilimliYORUM adlı iki kitabı; Cezve Çocuk Yayınlarından Engelsiz Masallar adlı
kitabı; Kaşif Çocuk Yayınlarından Birûnî, Cezerî, İbn-i Batuta, İbn-i Baytar, İbn-i Heysem adlı 5
kitabı, Erkam Yayınlarından Afilli Piknikte, Afilli Parkta, Afilli Kütüphanede adlı 3 kitabı, Diyanet
Vakfı Yayınlarından Sultan Alparslan adlı bir kitabı yayınlandı.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll Up